Öncelikle firmanızı tanıtıp, faaliyetlerinize yönelik çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? 

Elektra Elektronik olarak hikâyemiz 44 yıl önce İstanbul’da başladı. Bugün elektronik alanındaki köklü geçmişimizi ve bilgi birikimimizi yeni nesil teknolojilerle birleştirerek öncü ürünler ve çözümler sunuyoruz. Üretim kapasitemiz, çalışan sayımız ve ihracat oranımız açısından Türkiye’de alçak gerilim trafo ve reaktör sektörünün lider firması konumundayız. Transformatör, reaktör, sargılı elemanlar, enerji kalitesi ve güç elektroniği çözümlerimizle sağlıktan savunmaya, demir çelikten makineye ve denizciliğe kadar birçok farklı sektörün önde gelen projelerinde enerji kalitesini artırmak için hizmet sağlıyoruz. İstanbul’daki fabrikamızdan Çin, İspanya, Almanya, Fransa, Yeni Zelanda başta olmak üzere Afrika, Ortadoğu ve Güney Amerika bölgeleri ile toplamda altı farklı kıtada 60’tan fazla ülkeye kendi ürettiğimiz transformatör, reaktör ve elektronik ürünlerin ihracatını gerçekleştiriyoruz. Almanya Köln merkezli Elektra Power Quality adlı şirketimizle Almanya pazarında da yer alıyoruz. Çin’e elektronik ürün satmayı başarabilen nadir Türk firmaları arasındayız. Bununla birlikte Çin’de satış ofisimiz de bulunuyor. 

İşletmelerin enerji verimliliğine getirdiğiniz çözümlerden bahsedebilir misiniz? 

Sanayide ve hizmet sektöründe elektrik enerjisini verimli kullanmak için enerji iletim hatlarının ve şebekenin gereksiz yere yüklenmesine sebep olan ve kayıpları artıran gerilim ve akım harmoniklerini minimum seviyede tutmak gerekiyor. Yeni nesil bir ürünümüz olan aktif harmonik filtre DynamiX tam da bu noktada devreye giriyor ve işletmeleri büyük bir yükten kurtarıyor. Elektrik sistemlerinde bulunan gerilim ve akım harmonikleri, gereksiz enerji kayıplarına ve şebekede bulunan cihazların ömrünü kısaltarak işletmelerde yüksek meblağlı zararlara yol açabiliyor. İşletmelerdeki elektronik cihazların maksimum verimle çalışmasını sağlayarak hem milli kaynakları koruyan hem de cihazların ömrünü uzatan aktif harmonik filtre DynamiX, bu sayede sanayide üretim bandının durması sonucu üretimin sekteye uğraması gibi büyük problemleri de nötralize ediyor. En güncel ekipmanlar ve en yeni teknolojilerle üretilen bu filtreler, muadillerine göre daha az enerji harcıyor. Ayrıca güç kalitesini iyileştirerek işletmelerde enerji kalitesinin sürdürülebilir ve sürekli olmasını sağlıyor.

Ar-Ge faaliyetlerinizle milli mühendislik gücünü global ölçekte nasıl markalaştırmayı hedefliyorsunuz?

Milli mühendislik gücünü bir marka olarak konumlandırmayı stratejik açıdan çok değerli buluyoruz. Ar-Ge Merkezi olmamız, mühendislik açısından bizi oldukça güçlendirdi. Mühendis kadromuz, devam eden Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde ciddi bir sektör tecrübesi kazandı ve kazanmaya devam ediyor. Türkiye’de ilk ve tek yerli aktif harmonik filtre ve SVG ürünlerini üreten firmayız. Ayrıca yeni ürün grupları için TÜBİTAK projelerimiz üzerinde çalışmayı sürdürüyoruz. Bu projeleri geliştirirken, dünyadaki 60’tan fazla ülkede yer alan müşterilerimizin her geri bildirimini göz önüne alıyoruz. Bölgelerdeki talep ve ihtiyaçları görmek bizim için çok önemli. Örnek vermek gerekirse, aktif harmonik filtre ürünümüz mevcut müşterimizden gelen talebin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Güçlü kadromuz ve Ar-Ge çalışmalarımızla sektörün dinamiklerini okumaya, pazarın ihtiyaçlarını önceden görmeye ve farklı piyasa koşullarına hızla adapte olmaya devam etmek önceliğimiz olacak.

Elektra Elektronik olarak dijital dönüşüm yaklaşımınız ve vizyonunuz nedir?

Dijital dönüşümü, iş yapış biçimimizi yeniden tanımlayan bir strateji olarak görüyoruz. Bu vizyonun merkezinde, üretim süreçlerinden müşteri ilişkilerine kadar her alanda dijital teknolojilerin entegrasyonu yer alıyor. İnşa ettiğimiz dijital dönüşüm vizyonumuz, sürekli inovasyon ve gelişim üzerine kurulu. Teknolojik yenilikleri yakından takip ederek dijitalleşme yolculuğumuzu sürekli güncelliyoruz. Eğitim programları ve iş birliği projeleri ile çalışanlarımızı bu dönüşümün bir parçası haline getiriyoruz. Ayrıca Endüstri 4.0’ın sunduğu tüm olanakları kullanarak sektörümüzdeki öncü rolümüzü güçlendirmeyi hedefliyoruz.

2024 yılını şirketiniz açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? 2025 yılı için odaklandığınız öncelikler ve hedefler nelerdir?

Şirket olarak yıl boyunca önemli adımlar attık. Yeni makinelerle üretim kapasitemizi artırırken, otomasyon hedeflerimiz doğrultusunda büyük ilerlemeler kaydettik. Ayrıca yalın üretim anlayışını pekiştirmek amacıyla şirket içi eğitimler başlattık. Özellikle marin sektörüne katma değer oluşturacak yeni iş birlikleri için Çin başta olmak üzere stratejik temaslarımızı sürdürüyoruz. Artan enerji talebine uyum sağlamak için inovasyon, verimlilik ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarımıza 2025 yılında da devam ederek sektördeki lider konumumuzu daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Yeni yılda, ihracat faaliyetlerimizi daha fazla ülkeye yaymayı ve gelecek dönemde bu alandaki büyümemizi artırmayı amaçlıyoruz. Ar-Ge ve inovasyon gücümüzle geliştirdiğimiz katma değerli ürünlerimizle ihracat alanında hızla büyümeye devam edeceğiz.

Alçak gerilim trafo ve reaktör sektörünü değerlendirip, küresel pazar açısından baktığınızda, sektörün geleceğine dair nasıl bir büyüme stratejiniz olduğu hakkında bilgi verebilir misiniz?

Son yıllarda, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de sektörümüzde büyüme ve dönüşüm hızı giderek artıyor. Özellikle artan enerji talebi, elektrik altyapısının modernizasyonu ve yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu bu büyümeyi destekleyen ana faktörler arasında yer alıyor. Sürdürülebilir enerji projeleri ve teknolojik yenilikler de sektördeki ilerleyişin temel dinamikleri arasında. Geçen yıldan bu yana süregelen bir büyüme ekseni var ve bu trendin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini öngörüyoruz.

Küresel veriler bize önemli bir büyüme potansiyelini işaret ediyor. 2023 yılı itibarıyla küresel pazarın 58,8 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını gözlemledik. 2024-2032 yılları arasında sektörümüzde yüzde 7 bileşik yıllık büyüme oranı (CAGR) öngörülüyor. Bu doğrultuda 2032 yılına geldiğimizde sektör büyüklüğünün 109,5 milyar dolara çıkacağı tahmin ediliyor. Biz de şirket olarak, sektörün büyüme hızıyla paralel bir şekilde büyümek için gerekli yatırım ve planlamalarımızı hayata geçirmeye artan bir ivmeyle devam ediyoruz. Hem yenilikçi çözümler üretme hem de sürdürülebilir enerji projelerine destek olma konusunda sektördeki yerimizi güçlendirmek önceliklerimiz arasında. Bu bağlamda, alçak gerilim trafo ve reaktör sektöründeki gelişmeleri yakından takip ederek, pazarın ihtiyaçlarına yönelik stratejiler geliştirmeyi sürdüreceğiz.